Türkiye’de ortalama ergenlik yaşının 12,5 olduğunu belirten Op. Dr. Özlem Özyılmaz, “Ergenlik yaşı son yıllarda özellikle Amerika ve Avrupa’da düştü. Türkiye’de yapılan çalışmalarda sadece meme gelişiminin daha erken yaşlarda oluşmaya başladığı rapor edildi ise de pandemi döneminde ‘erken adet oldu” şikayeti ile kadın hastalıkları uzmanlarına başvuran vaka sayısı dikkat çekici şekilde artmıştır. Bu konu, yakın zamanda yapılan çalışmalarda da gösterilecektir” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

Alıntı Metni

Erken erkenliğin nedeni pandemi mi?

Ergenlik yaşını belirleyen faktörlerin genetik ve çevresel kaynaklı pek çok bileşeni olduğunu dile getiren Op. Dr. Özlem Özyılmaz, “Erken erkenlik oranlarındaki bu vahim artışı tetikleyen en önemli risk faktörleri özellikle son 20 yılda hava kirliliği, başta oyuncaklar olmak üzere plastik ürünlerde yer alan zararlı kimyasallar, yiyecek ve içeceklerdeki katkı maddeleri, hazır gıda odaklı beslenme düzeni ve bununla birlikte artan obezite, teknolojiye bağımlılık ve beraberinde getirdiği hareketsiz yaşam oldu. Pandemi sürecinde de tüm bu saydığımız etkenlere maruziyet ciddi oranda arttı. Tüm bunların sonucunda da özellikle pandemi döneminde özellikle kız çocuklarında ‘erken adet görme’ başvurusu arttı” diye konuştu.

Beyin tümörü ve yumurtalık kisti riskini artırıyor

Op. Dr. Özlem Özyılmaz, “Ergenlik yaşının düşmesi, beyin tümörleri, hidrosefali, nörofibromatozis, böbrek üstü bezinin hastalıkları, yumurtalık kitleleri riskini ciddi oranda artırmaktadır. Erken ergenlik ortaya çıktıktan sonra bu çocuklarda hızlı boy ve kilo artışı gözlenir, kemik uçlarındaki büyüme plakları (epifizler) erken kapanır. Bu çocuklar genetiklerinde var olan boy potansiyeline ulaşamazlar. Yaş olarak çocuk kabul edilirlerken, boyları yaşıtlarına göre kısa kalır ve bir yetişkin doğurganlığına sahip olduğu halde bedenen yetersiz olduğunu düşünmek bu çocukları ruhen ve sosyal açıdan olumsuz etkiler” dedi.

‘Nedeni doğru tespit edilmeli’

Ergenlik ve ergenlik nedenlerine ilişkin açıklamada bulunan Op. Dr. Özlem Özyılmaz, “Ergenlik bir olgunlaşma evresidir yani çocukluk ile yetişkinlik arasında yer alan fiziksel ve psikolojik bir geçiş dönemidir. İnsan hayatındaki bu önemli evre, yaklaşık 3-4 sene sürmekle birlikte 20-21 yaşlarına kadar etkisini gösteriyor. Ergenlik konusunu kız çocukları özelinde değerlendirecek olursak bedenen ve ruhen doğurganlığa hazırlandığı çok yönlü değişimin olduğu bir dönemdir diyebiliriz. Bu dönemde göğüs, kalça gibi bazı bölgeler büyür ve genişler. Ergenin vücudu yetişkin bir kadın vücudunun formunu almaya başlar. Ergenin yumurtalıklarında yumurta üretimi ve dolayısıyla da âdet döngüsü başlar. Ağırlıklı olarak kasık bölgesinde ve koltuk altında olmak üzere bedenin diğer bölgelerinde kıllanma meydana gelir. Eğer meme gelişimi, kol altı ve kasık kıllanması 8 yaştan önce başlarsa ve ilk adet kanaması 10 yaşın altında olursa bu duruma erken ergenlik deniliyor. Erken ergenliğin nedenleri, beyin kaynaklı hipofiz-hipotalamus ise ‘merkezi ergenlik’, hormonların üretildiği yumurtalıklar, böbrek üstü bezi kaynaklı ise ‘çevresel ergenlik’ denir” dedi ve erken ergenliğin tedavi gerektiren bir süreç olduğunun altını çizdi.

Erken ergenlik süreci tedavi gerektiriyor

Ebeveynleri en çok rahatsız eden durumun çocuklarının boylarının kısa kalması olduğunu belirten Op. Dr. Özlem Özyılmaz, “Tanı koyulma aşamasında hormon testleri, kemik yaşı tayini, rahim yumurtalıklarına, böbrek üstü bezine ve beyin incelemesine yönelik ultrason ve MR’dan yardım alınır. Eğer erken ergenliğin sebebi beyin tümörleri, hidrosefali, böbrek üstü bezi hastalıkları, yumurtalık kitleleri ise ameliyat gerekir. Yumurtalık kitleleri genellikle basit kistik yapılardır ve ameliyat konusunda aceleci davranmamak gerekir, takipte kalmakta fayda vardır. Çocuklarda kilo problemi varsa diyet desteği, egzersiz, sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirme ve bulundukları ortamı sık sık havalandırma, katkı maddesi olmayan doğal ve sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırma, zararlı kimyasalların olduğu ürünlerden uzaklaştırma önem arz ediyor. Hormon tedavisi gerektiren bir erken ergenlik tablosu varsa, aylık ve üç aylık iğneler ile gonodatropin salgılatıcı hormon analoğu verilir ve yüksek seyreden üreme hormonları, ergenliğin normal vakti gelinceye kadar baskılanır. Bu çocuklar 3 ayda bir gözetim yani takip altında tutulmalı” ifadelerini kullandı.

By admin