Merhaba ben Psikolog Rumeysa Topgül. Sizden ve danışanlarımdan gelen geri dönüşler üzerine vakit buldukça belli aralıklarla, sizinle bu platformda yazılarımla buluşacağım. Sizlere, çocuklarla çalışırken çok keyif alarak uyguladığım ve benimsediğim öncü bir teknik olan Çocuk Merkezli Oyun Terapisi ile alakalı merak ettiğiniz soruların cevaplarından bahsedeceğim. Garry LANDRETH’in kurucusu olduğu Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, oyun terapi teknikleri arasında alanında en çok araştırma yapılan ve en köklü olan ekoldür. 2-12 yaş aralığındaki organik bozukluklar dışındaki tüm çocuk sorunlarında etkilidir. Ortalama seanslar 12-18 seans aralığında olmakla birlikte, var olan ya da terapide zamanla ortaya çıkabilen sorunlara paralel olarak daha uzun sürebilir. Organik bozukluklar derken neleri kastettiğimizi de açmakta fayda var. Organik sorunlar özel eğitim gerektiren MR, OSB, DEHB, ÖÖB gibi nörolojik sorunlardır. Oyun terapisi ancak bu bozukluklardan dolayı oluşan yansıyan sorunun tedavisinde işe yarar, bu bozuklukları tedavi etmede değil.

Peki bu terapi tekniği çocuklarda hangi psikolojik sorunları iyileştirir?

Yeme sorunları, uyku ve konuşma sorunları, ilişkisel sorunlar, dışkılama sorunları, sınır sorunları, okul sorunları, davranış sorunları olarak bize yansıyan tüm bu başlıklar Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin ilgi alanıdır. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, yukarıdaki başlıklar olarak yansıyan sorunun altındaki kök soruna iner ve tedavi eder. Aynı sorun farklı davranışsal örüntüler olarak ortaya çıkabilir. Her çocuk özeldir ve ihtiyaçları farklıdır.

Yansıyan sorunların temeli olan kök sorunlar nelerdir? Kök sorunlar; travma sorunları, ebeveynlik tutumları, stres sorunları ve ihtiyaç sorunları olabilir. Ebeveyn tutumları, boşanma, taşınma, fobiler, travma sonrası stres bozukluğu, çocuğun birincil ve ikincil ihtiyaçları alt başlıklardan birkaçıdır.

Yetişkinler için sohbet etmek konuşmak ne ise çocuk için de oyun oynamak tam olarak budur. Oyun çocuğun dilidir. Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin işlevi de işte tam olarak burada çocuğun dilini kullanarak onu iyileştirmektir. Günümüz çocuklarından bahsederken, çocukların ikincil ihtiyaçlarını karşılamak noktasında maalesef yaşam standartlarından dolayı çok yeterli olamayabiliyoruz. Çocuklara oyun oynayacağı özgür bir şekilde hareket edeceği keşfedeceği ve duygularını ifade edeceği uygun ortamlar sunamayabiliyoruz. Yeri gelmişken ortaokul çağındaki çocuklar için serbest zaman diliminin 2 saat, ilkokul için 3 saat ve anaokul çağı için 5 saat olduğunu hatırlatmakta fayda var. Oyun çocuğun geleceğe hazırlandığı, her role kendini soktuğu adeta onu geleceğe hazırlayan hayatın bir provası gibidir. Çocuğun elinden oyunu almak çocuğun gelişimini elinden almakla aynı şeydir. Dünya ortalaması çocukların anneleriyle 5 dk babalarıyla ise sadece 50 sn oyun oynadığını bize gösteriyor. Ancak 2 yaşından itibaren çocuklarla yarım saat oyun saati geçirmek onlar için yeterli olacaktır. Oyun terapisi çocuğun iç dünyası ve dış dünyası arasında kesişen bir noktada kendini buluyor ve bu alanda çocuğun ihtiyaçlarını oyun üzerinden karşılayarak, çocuğun içindekini çıkarmasını bunu fark etmesini restore etmesini ve bununla başa çıkmasını sağlıyor. Çocuğunuzun en az bir aydan uzun süren, yukarıda bahsettiğimiz yansıyan sorunları varsa, aynı vücudumuzdaki sorunlar gibi çocuğunuz da size sinyal veriyor demektir. İhmal edilmemesi gereken ve mutlaka bir oyun terapistine danışmanız gereken bir durumdur.

Son olarak bir püf noktadan daha söz etmekte fayda var, çocuğunuza yönlendirme yapmadan oyun oynatmanız, buna izin vermeniz ve çocuğunuzun duygularını sözlerini ve davranışlarını ona geri yansıtmanız bir ebeveyn olarak edinmeniz gereken önemli tutumlardan olmalıdır. Umarım yazım aklınızdaki sorular için yeterli cevapları içinde barındırmıştır. Sağlıkla ve hoşça kalın.

By admin